İçindekiler
1. Dünya Tarihinde Müziğin Doğuşu
Mousike, yani müzik, insanlık tarihinin her döneminde var olmuş ve toplumun kültürünü yansıtmıştır. İlk kez Antik Yunan’da şair Paradus tarafından kullanıldığı bilinir. Mousike kelimesi, Zeus’un dokuz kızına, yani peri kızlarına verilen isimdir. Bu dokuz kızın, evrenin dengesini koruduğuna inanılırdı. İşte bu kavramdan müzik kelimesi türemiştir.
Gerçekten de müzik, dünyamızdaki dengenin önemli unsurlarından biridir. İnsan, zor anlarında, acı çekerken, mutlu anlarında ya da dans ederken her zaman müzikle beraberdir. Müzik, insanın duygusal yolculuğunda bir yoldaş, bir destekçi, bizi sonsuz dinleyen ama konuşmayan bir terapist gibidir.
Müzik, gün geçtikçe toplumsal değişimlerin ve dönüşümlerin bir sonucu olmuştur. Afrika’daki ilkel kabilelerden doğup günümüzde binbir türü olan müzik, yalnızca duygusal olarak bir destekçi değildir; aynı zamanda toplumun hafızasını temellendiren bam tellerinden biridir.
2. Türkiye’nin Tarihine Müzik Perspektifinden Bakmak
Müzik, tarih boyunca değişen toplumsal dinamiklere göre şekillenmiş, toplumların hafızasını ve kimliklerini pekiştirmiştir. Müzik tarihçisi Murat Meriç’in dediği gibi, “Türkiye’nin tarihine bir de şarkılardan bakmak lazım.” Bu söz, şarkıların sadece melodilerden ibaret olmadığını, bir milletin duygusal ve toplumsal belleğinin izlerini taşıdığını ifade eder. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki marşlar, dönemin ideolojik yapısını, halkın ruh halini ve devletin kendini anlatma biçimini yansıtırken, 70’li yıllarda Cem Karaca gibi sanatçılar, toplumun dönüşümüne dair güçlü mesajlar veren şarkılarla dönemin simgeleri olmuşlardır.
Müzik, tarihsel bir aynadır; geçmişin izlerini görmek ve geleceğe ışık tutmak için bize bir pencere sunar.
3. Spotify Verilerine Göre 2024 Türkiye Müzik Tercihleri Rap’ten Yana
Spotify verilerine göre, 2024’ün en çok dinlenen sanatçıları arasında Semicenk, Lvbel C5, Sezen Aksu, Blok3 ve Uzi yer alıyor. Bu veriler, rap müziğinin gücünün arttığını ve artık toplumun büyük bir kesimi tarafından kabul gördüğünü gösteriyor.
2000’li yılların başlarında genellikle yeraltında icra edilen rap müzik, geçmişte toplumun marjinal sesi olarak görülürken, bugün herkesin dilinde ve popüler bir tür hâline gelmiştir. Ancak rap müziğin günümüzdeki durumu, açıkça konuşulmayan ama konuşulması gereken bir konudur.
Günümüzde rap müzik, sıklıkla aynı sesler, aynı melodiler, otomatik ses düzenlemeler (autotune) ve anlamı olmayan sözcüklerle eleştirilir. Dahası, kadını objeleştiren, aşağılayan ve onu bir eşya konumuna indirgeyen içeriklere sahip olduğu da sıkça dile getirilir.
Geçtiğimiz günlerde, @blueberry adlı bir kullanıcı, Instagram üzerinden Ege Taştan ve Osman Candan tarafından cinsel saldırıya uğradığını ifade etti. Aydilge’nin rapçilere yönelik eleştirileri nedeniyle sosyal medyada linç edilmesi de bu tartışmaların bir parçasıydı. Aydilge haklı mıydı? Evet. Elbette her rapçiyi suça meyilli olarak damgalamak haksızlık olur, ancak yaşam tarzları, kurdukları ilişkiler ve ürettikleri müzikler, içinde bulunduğumuz dönemi şekillendiren unsurlardan biri değil mi?
4. Dinlediklerimizden Ne Ölçüde Sorumluyuz?
Peki Spotify’da milyonlarca kez dinlediğimiz “ Cıstak ” parçasından yalnızca rapçiler mi sorumlu? Eğlencesine ya da gizlice dinlediğimiz ve toplumu duyarsızlaştıran eserlerden biz ne kadar sorumluyuz?
Elbette %100.
Dijital pazarlama veya web tasarım hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için bize çekinmeden ulaşabilirsiniz.